Fobi bir nesne, hayvan veya olaya karşı gerçekçi olmayan şiddette korku duyulması olarak tanımlanır. Fobi isimleri kaynağını aldığı canlı veya nesneye göre belirlenir. Fobiler öngörülemez bir şekilde oluşabilir ve farklı kişilerde farklı yoğunlukta görülebilir. Bu durum her insanda farklı deneyim ve travmanın oluşması ile ilgilidir. Bazı fobi örnekleri çok spesifik olabilirken bazıları genel olarak tanımlanır. Fobisi olan kişiler yaşam şekillerini ve alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kalabilir. Bu kişiler fobiyi tetikleyen varlıklar ve durumlardan kaçınmaya çalışabilir. “Fobiler nelerdir?” sorusuna yanıt arıyorsanız yazının devamını okuyabilirsiniz.
Fobi Nedir?
Fobiler belirli canlılar veya nesneler ile karşılaşıldığında oluşan aşırı ve anormal tepkiler topluluğudur. Hayatın normal akışını olumsuz etkileyebilen bütün fobiler bir tür kaygı bozukluğu durumu olarak kabul edilebilir. Fobisi olan kişiler karşılaşılan nesnenin mantıksal olarak o kadar da korkutucu olmadığı gerçeğini bilse de refleks olarak bazı duygular yaşayabilir. Psikolojide korku türleri psikoterapi, maruz bırakma terapisi ve ilaç tedavisi ile kontrol altına alınabilir (2).
Fobiler Nasıl Oluşur?
Korku türleri beynin tehlike anında kişiyi uyarma yolu olarak görülebilir. Ancak fobi belirtileri ortada herhangi bir tehlike olmadan da oluşabilir. Duygu ve düşüncelerin fobiyi oluşturma süreci kesin olarak bilinmese de fobi oluşumuna katkıda bulunan etmenler mevcuttur. Sıklıkla travmatik deneyimler, ailede fobi öyküsü bulunması, başkalarından öğrenilmiş korkular ve o nesne hakkında edinilmiş bilgiler fobinin oluşmasında etkinlik gösterebilir. İnsanların korktuğu şeyler fobilerin gelişme sürecine katkıda bulunabilir (2).
Hayvan Fobileri Nelerdir?
Hayvan fobileri genellikle travma sahibi kişilerde ortaya çıksa da herhangi bir sebebe bağlı olmadan da oluşabilir. Çocukluk ve yetişkin dönemlerinde görülebilen hayvan fobileri dünyadaki en yaygın fobiler arasındadır. Başlıca kedi, köpek, kuş, örümcek, yılan, böcek, balık, arı, kurbağa, fare, kelebek, güve, solucan gibi hayvanlara karşı fobi geliştirme yaygındır. Hayvan fobi çeşitleri hayvanların görünüşü, sesleri, hareketleri, tüyü veya fotoğrafından tetiklenebilir.
Araknofobi (Örümcek korkusu)
Araknofobi örümceklerden aşırı korkma halidir. Gerçekte veya fotoğrafta örümcek, örümcek ağı ve yuvası vb. imgeler fobinin tetikleyicileridir. Tetikleyici unsurların görülmesi veya düşünülmesi kaygı, konstantrasyon bozukluğu, uyku problemlerine neden olabilir. Araknofobi belirtileri yaygın olarak anksiyete ve panik atak benzeri olabilir. Kalp atışında hızlanma, terleme, titreme, göğüste sıkışma ve hızlı nefes alıp verme görülebilir. Araknofobi bireyin verimli çalışma yeteneğini engelleyebilir, öz saygının azalmasına neden olabilir, sosyal hayatı sekteye uğratabilir ve açık hava aktivitelerinden uzaklaştırabilir (3).
Ofidiyofobi (Yılan korkusu)
Çoğu insan yılanlardan gelebilecek tehlikelerden korkabilir ancak ofidiyofobi kaygı bozukluğu ile ilişkilendirilen aşırı korkuyu temsil eder. En yaygın fobilerden biridir ve her yaşta grubunu etkileyebilir. Yılanla karşılaşmak, sesini duymak, yılanlar ile ilgili anlatıları dinlemek veya bir fotoğrafta görmek fobisi olan insanlarda kaygı ve panik yaşatabilir. Aşırı dehşete düşme, ağız kuruluğu, mide bulantısı ve kusma, aşırı terleme, titreme şeklinde görülebilir. Genellikle sosyal ve mesleki aktiviteler, evcil hayvan mağazaları ve hayvanat bahçeleri, açık hava aktivitelerinden uzak durulmasına sebebiyet verebilir (4).
Kynofobi (Köpek korkusu)
Kynofobi köpeklere karşı duyulan aşırı korkuyu tanımlar. Sıklıkla çocuklarda görülse de her yaş grubundan insanı etkileyebilir. Depresyon, anksiyete, otizm, madde bağımlılığı bozukluğu vb. olan kişilerde kynofobi olasılığı daha yüksek olabilir. Bir köpek tarafından saldırı geçmişi olmamasına rağmen korkutucu bir karşılaşma yaşayan bir kişi tehdit altında hissedebilir. Herhangi bir yerde köpek görmek, düşünmek, havlama veya hırlamasını duymak fobinin tetiklenmesine neden olabilir. Yoğun korku anında ağlama, çığlık atma, baş dönmesi, yutma güçlüğü, göğüs ağrısı, kalp atışında hızlanma, aşırı terleme yaygın olarak görülen belirtiler arasındadır (5).
Ailurofobi (Kedi korkusu)
Ailurofobi kedilere karşı duyulan yoğun korkuyu içerir. Kedi fobisi olan bireylerin çoğu daha önce bir kedi ile olumsuz deneyim yaşamış olabilir. Bir kedi tarafından saldırıya uğramak, kedi tüyüne dokunmak ve alerjisi olmak, kişinin kendisine kedi yoluyla büyü yapılması, film veya dizilerde kedileri izlemek, ev veya açık alanda kedilere rastlamak fobinin tetiklenmesine neden olabilir. Ailurofobi kişiyi kedisi olan yakınlardan uzak durmaya, sosyal aktivitelerden kaçınmaya, panik atak ve kaygı haline bürünmeye itebilir (6).
Ornitofobi (Kuş korkusu)
Ornitofobi kuşlardan aşırı korkma durumudur. Genellikle her yerde görülebilen kuşlar tarafından saldırıya uğrama ve tehlikede hissetme hali ile ilişkilidir. Bazı kişilerde yalnızca şahin, kartal vb. yırtıcı kuşlara karşı fobi oluşurken bazı bireylerde ise tüm kuş türlerine karşı fobi görülebilir. Müzelerde, evlerde doldurulmuş kuşlar, heykeller, kuş tüyleri ve sesleri, film ve dizilerdeki görüntüler ornitofobinin uyarıcıları olabilir. Kuş fobisi olanlar herhangi bir yerde kuş gördüklerinde kaçarak saklanma ihtiyacı hissedebilir. Bunun yanı sıra panik atak nedeniyle hareket edemez halde kalabilir (7).
Entomofobi (Böcek korkusu)
Entomofobi böceklere karşı yoğun korku duygusunu ifade eder. Bir böcek tarafından ısırılmak veya sokulmak, kapalı ve açık alanlarda böceklerle karşılaşmak, bir böcekten hastalık kapmak, vücutta ve evde böcek istilası yaşamak, böcek fotoğrafları görmek entomofobinin oluşmasında rol oynayabilir. Entomofobi arı, örümcek, solucan, hamam böceği, kelebek, karıncaya karşı duyulan fobileri kapsar. Evden, yakınlarının evlerinden, iş yerlerinden, parklardan, kamusal alanlardan kaçınılması şeklinde görülebilir (8).
Apifobi (Arı korkusu)
Apifobi bir böcek türü olan arılardan aşırı korkma şeklinde açıklanır. Daha önce bir arı tarafından sokulmak, arı sokmasına karşı alerjisi olmak, arı yuvalarına yaklaşmak, arı sesi duymak gibi olaylar apifobinin tetiklenmesine sebebiyet verebilir. Arı ile karşılaşma anında veya düşünme anında kalp atışında hızlanma, baş dönmesi, terleme, göğüste sıkışma, ağız kuruluğu, kulaklarda çınlama, mide bulantısı ve kusma gibi semptomlar kendini gösterebilir (9).
Helminthofobi (Solucan korkusu)
Solucanlara duyulan şiddetli korku ve anormal tepkiler helminthofobi olarak adlandırılır. Solucan fobisi vücudun solucanlar tarafından istilaya veya saldırıya uğraması, hastalık yayması ve hijyenik olmaması gibi nedenlerden ortaya çıkabilir. Hastalık kapma ve mikrop fobisi ile bağlantılı olabilir. Bu kişiler vücutta kaşıntı, titreme, ağlama, çığlık atma, sık sık duşa girme, uyuşukluk, kalp çarpıntısı yaşayabilir (10).
Ichthyofobi (Balık korkusu)
Ichtyofobi balıklara karşı gösterilen aşırı korku durumudur. Deniz ürünleri sunulan mekanlar, akvaryumlar, deniz ve okyanustan kaçınmaya neden olabilir. Balık fobisi olan kişiler balık görmek, koklamak, dokunmak ve yemekten korkabilirler. Bazı durumlarda su veya deniz korkusu olan kişilerde de balık fobisi oluşabilir. Köpek balığı vb. tehlikeli su canlılarından korkulması yaygındır ancak ichthyofobisi olan bireyler herhangi bir balığa karşı aşırı korku besleyebilir. Genellikle ani ve yoğun korku, panik, kontrolü kaybetme korkusu, mide bulantısı ve kusma, baş dönmesi, kafa karışıklığı, hızlı nefes alıp verme gibi belirtiler gösterebilir (11).
Batrokofobi (Kurbağa korkusu)
Batrokofobi veya ranidafobi kara ve su kurbağalarına karşı aşırı korkudur. Kurbağalardan siğil, hastalık vb. faktörlerin bulaşacağı korkusu, evrimleşme döngüsü gibi çeşitli düşünceler fobi oluşmasına neden olabilir. Kurbağaların sesleri, hareketleri, fotoğrafları yoğun korku hissedilmesini tetikleyebilir. Ormanlık bölgeler, göl gibi su kenarları, parklar kurbağa fobisi olan kişiler için tetikleyici mekanlar olabilir. Doğa yürüyüşleri, kamp, çeşitli eğitim faaliyetleri fobi nedeniyle uzak durulan etkinlikler olabilir (12).
Murifobi (Fare veya sıçan korkusu)
Murifobi sıçanlar ve farelerden kaynaklanan fobi türüdür. Murifobiye sahip insanlar fare ve sıçan seslerinden, tüy ve kuyruklarından, genel görüntülerinden dolayı aşırı korku hissedebilirler. Bununla birlikte fare ve sıçanların bakteri, virüs ve parazitleri taşıma riski yüksektir. Hızlı üreyen ve hareket eden bu hayvanlar evlerde, evlerin yakınlarında, orman ve parklarda olmak üzere çeşitli mekanlarda yaşayabilir. Bu durum bireylerde evden çıkamama, ev dışında zaman geçirememe, ev dışında yemekleri yiyememe gibi davranışlara yol açabilir (13).
Lepidopterofobi (Kelebek veya güve korkusu)
Lepidopterofobi kelebekler ve güveler gibi böcek grubuna karşı duyulan fobidir. Özellikle kelebeklerin en fazla görüldüğü mevsimler, mekanlar fobinin tetiklenmesinde rol oynayabilir. Kelebek ve güve fobisi uçan böcekler, kelebek ve güve sürülerinden etkilenebilir. Kişi kelebeklere veya kelebek fotoğraflarına maruz kaldığında panik atak benzeri semptomlar gösterebilir. Bu durum aynı ortamda bir daha bulunmamaya yol açabilir. Sosyal hayatı olumsuz etkileyebilir, kişiyi evden dışarı çıkmamaya zorlayabilir (14).
Sağlıkla İlgili Fobiler Nelerdir?
Sağlık sorunları çoğu insan için endişelendirici ve huzursuz edici olabilir ancak sağlık sorunu tedavi edildikten sonra çoğu endişe ve korku ortadan kalkar. Bunun aksine sağlık fobisi hastalık belirtisi varken veya yokken görülen yoğun kaygı durumudur. Sağlık durumuna fazla takıntı yapabilen bu kişiler kan, iğne, doktor, dişçi, mikrop, hastalık ve kusma gibi farklı fobilere sahip olabilir.
Hematofobi (Kan korkusu)
Hematofobi kandan aşırı korkma ile karakterize bir durumdur. Kan görmek çoğu bireyde hafif rahatsızlık hissi verebilir ancak kan fobisi için yalnızca düşünmek bile yoğun korku ve kaygı duyulmasına yol açabilir. Kan fobisi olan kişiler kan içeren olaylardan kaçınır ve oldukça rahatsızlık duyarlar. Vücutta olabilecek herhangi bir yaralanma olasılığı için ekstra kaygılı durumda olabilirler. Hematofobi terleme, titreme, baş dönmesi, çarpıntı, baygınlık, nefes darlığı, mide bulantısı ve kusma gibi belirtilere sebebiyet verebilir (15).
Tripanofobi (İğne korkusu)
Tripanofobi iğnelerden kaynaklanan bir fobi türüdür. İğne yaptırmak, kan aldırmak ve aşı yaptırmak tripanofobisi olan kişiler için aşırı kaygı ve panik yaratabilir. İğne fobisi tıbbi müdahale gerektiren hastalıklarda hayati tehlikeye neden olabilir. Kişi hastane randevusu ve kontrollerine gitmek istemeyebilir, tedavi görmeyi reddedebilir. Bazı bireylerde tripanofobi iğnenin yanı sıra keskin ve delici aletlere karşı bir korku da oluşturabilir. Yoğun tripanofobi hayatı olumsuz etkileyebilen bir fobi türü olabilir (16).
Nosofobi (Hastalık kapma korkusu)
Nosofobi belirli bazı hastalık türlerine yakalanmaktan doğan bir fobidir. Her türlü hastalıklara karşı duyulan yoğun korkunun aksine kronik ve hayati tehlikesi bulunan hastalıklardan korkmayı ifade eder. Kanser, HIV/AIDS, COVID-19, cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi yaygın ciddi hastalıklar korkulan hastalıklar arasındadır. Bu tür kişiler bu sağlık sorunlarına daha kolay ve çabuk yakalanacağına inanabilirler. Ayrıca sağlıklı olsalar bile bu hastalıklara ait semptomlar taşıdıklarına inanabilirler (17).
Hipokondriyazis (Hastalık hastalığı)
Hipokondriyazis hastalık kaygısı bozukluğudur. Kişinin hiç semptom göstermemesine rağmen ciddi bir hastalığa yakalandığı veya hasta olma risklerinin yüksek olduğuna dair inançlar taşıyabilir. Genellikle normal ve sıradan vücut fonksiyonlarını bir hastalık olarak yorumlayabilir. Bu durum bireylerin sosyal ve mesleki yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Hastalık hastalığı olan kişiler sürekli olarak tansiyon ve ateş ölçümü yapabilir, sık sık çevresinden sağlık hakkında güvence isteyebilir. Ayrıca özellikle insanlardan ve sosyal mekanlardan kaçınma isteği yaşarlar (18).
Iatrofobi (Doktor korkusu)
Iatrofobi doktorlar ve tıbbi testlerden aşırı korkmayı ifade eder. Sıklıkla çocuk ve adölesanlarda görülse de yetişkinlerde de mevcuttur. Çocukluk döneminde birçok kez doktor muayenesine gitmek, başarısız tıbbi bakım almak, hayati tehlikesi bulunan hastalıkların teşhisi, acı verici testlerin uygulanması, doktor kontrolünde ile bir yakının kötü haberini almak vb. durumlar iatrofobinin gelişmesine yol açabilir. Doktor fobisi olan kişiler hasta olsalar dahi doktora başvurmaktan ve tıbbi muayene yapılmaktan çekinebilirler. Ayrıca sağlık sorunlarına ait semptomları görmezden gelebilirler (19).
Dentofobi (Dişçi korkusu)
Dentofobi diş hekimlerine karşı oluşan fobi türüdür. Daha önce yaşanan olumsuz deneyimler, kullanılan cihazlar, rahatsız edici sağlık problemleri dentofobiye yol açabilir. Dentofobisi olan kişiler şiddetli diş semptomları çekse dahi diş hekimine gitmeyi tercih etmezler. Bu durum daha ciddi ağız ve diş hastalıklarının önünü açabilecek seviyede olabilir. Hafiften aşırıya kadar değişmekle birlikte kalp çarpıntısı, baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma, ürperti, nefes darlığı ve titreme dentofobi belirtileri arasında olabilir (20).
Emetofobi (Kusma korkusu)
Kusma enfeksiyon veya hastalık sürecinde meydana gelebilen bir semptomdur. Çoğu kişi için rahatsız edicidir ancak kusma fobisi olan kişiler daima kusmaktan korkarlar. Bu durum korkudan daha öte olarak hayatı olumsuz etkileyebilir. Kişi daima kendini tetikte hissedebilir, rahatlayamayabilir, sosyal aktivitelere katılamayabilir, beslenme düzeni bozulabilir veya tıbbi müdahale almaktan çekinebilir. Daha önce kusma deneyimleyen veya kusan birini gördüğünde kusmayı durduramamak, utanç, mahcubiyet hissetmek, herhangi bir sağlık problemi olması emetofobiyi tetikleyebilir (21).
Germofobi (Mikrop korkusu)
Germofobi mikroplardan aşırı korku duyulmasını ifade eder. Obsesif kompulsif bozukluğa benzer şekilde tekrarlayan takıntılı davranışlara yol açabilir. Germofobisi olan kişiler tozlu ve küflü gıdalardan ve mekanlardan kaçınabilir, başkalarının vücut sıvılarıyla temasa geçmek istemeyebilir. Temiz görünmeyen yüzeylere dokunmak veya oturmaktan korkabilir. Ayrıca bu bireylerde sık sık el yıkamak, dezenfektan, maske ve eldiven kullanmak, gün içinde birkaç defa duş almak, günlük kullanılan eşyaları kaplamak, sık ağlama nöbetleri gibi davranışlar görülebilir (22).
Doğal Çevreye Bağlı Fobiler Nelerdir?
Doğal çevreye bağlı su, fırtına ve şimşek, derinlik, boğulma, yükseklik basit fobi örnekleri arasındadır. Doğal çevre ve bunun yol açtığı sonuçlar bazı bireylerde anormal ve aşırı korkuya neden olabilir. Sık görülen fobi türleri olup çocuklar ve yetişkinleri etkileyebilir. Bu doğal çevreler ile etkileşime giren kimseler panik atak ve anksiyete benzeri bulgulara sahip olabilir. Genel olarak sosyal aktivitelerden uzak kalabilir ve izolasyon profili görülebilir.
Akrofobi (Yükseklik korkusu)
Kişinin belirli bir yükseklikte bulunan mekanlardan yoğun korku duymasıdır. Akrofobisi olan bireyler yüksek yerleri düşündüğünde veya belirli yüksekliklere çıktığında aşırı kaygı ve stres yaşayabilir. Yükseklik fobisi olan kişiler merdiven çıkmak, balkona çıkmak, çok katlı otoparka girmek, çok katlı bir binada asansöre binmek gibi eylemleri yerine getiremeyebilir. Yüksek yerlerden aşağıya bakmak, düşme korkusu, mahsur kalma olasılığı, kaçma isteği gibi duygular akrofobiyi tetikleyebilir. Mide bulantısı, titreme, baş dönmesi, huzursuzluk, nefes darlığı ve kalp atışının hızlanması yükseklik fobisi olanlarda görülen belirtilerdir (23).
Hidrofobi (Su veya boğulma korkusu)
Hidrofobi su ve su birikintilerine karşı gösterilen yoğun korkuyu tanımlar. Su fobisi olan kişiler çoğunlukla daha önce travmatik bir deneyim yaşamış olabilir. Banyo, hamam, havuz, deniz, göl gibi su bulunan mekanlardan olabildiğince kaçınabilirler. Bazı durumlarda yüz yıkamak, diş fırçalamak ve duş almak vb. kişisel bakım uygulamaları aksatılabilir. Suda kontrolü kaybetmek, boğulma tehlikesi, suya kapılmak gibi düşünceler hidrofobinin tetiklenmesine yol açabilir. Su fobisi kişinin yaşam kalitesini büyük ölçüde etkileyebilir, günlük ve sosyal aktiviteleri sekteye uğratabilir (24).
Astrafobi (Fırtına, şimşek, gök gürültüsü korkusu)
Astrofobi fırtınalı havalardan, gök gürültüsü ve şimşekten aşırı korkma durumudur. Çocuklarda sık görülse de yetişkinleri de etkileyebilir. Astrofobisi olan kişiler çok sık hava durumunu takip edebilir, fırtına yaklaşırken panik atak yaşayabilir. Kasvetli veya fırtınalı bir hava yaklaşırken veya tam yaşandığı anda göğüs ağrısı, baş dönmesi, bayılma, kalp çarpıntısı, terleme, nefes darlığı vb. semptomlar kendini gösterebilir. Bu kişiler kendini güvende hissetmeyebilir, güçten düşebilir ve takıntılı davranışlar gösterebilir (25).
Batofobi (Derinlik korkusu)
Batofobi yükseklikten fobisinden farklı olarak anormal bir derinlik korkusudur. Batofobisi olan bireyler derinliklere düşmek veya derinlik tarafından yutulmak kaygısına sahiptir ve aşırı kaygı duyarlar. Koridor, göl, havuz, kuyu gibi uzun ve derin mekanlar batofobi gelişmesinden sorumlu tutulabilir. Bu mekanlar düşünüldüğünde veya mekana girildiğinde nefes darlığı, baş dönmesi, mide bulantısı, halsizlik, kalp çarpıntısı, terleme ve titreme gibi belirtiler görülebilir (26).
Ulaşım ve Kapalı Alan Fobileri Nelerdir?
Yaygın olarak kullanılan ulaşım araçları çeşitli nedenlere bağlı olarak bazı bireylerde anormal kaygılara sebebiyet verebilir. Sıklıkla travma geçmişine tanık veya sahip olmak, olası tehlikelere karşı tetikte olmak, kaza haberlerine sık sık maruz kalmak ulaşım araçları fobisini doğurabilir. Kapalı alan fobisi ise ulaşım araçları da dâhil olmak üzere küçük ve dar alanlara bağlı gelişen korku ve kaygılardır. Tedavisi sağlanmayan bu fobiler hayatı zorlaştırabilir ve sosyal etkileşimi sınırlandırabilir.
Klaustrofobi (Kapalı alan korkusu)
Klaustrofobi kapalı alanlarda kalmaktan duyulan yoğun kaygı durumudur ve en yaygın fobiler arasındadır. Asansör, tüneller, mağara, uçak, tren, küçük arabalar, MR, penceresi olmayan küçük odalar kapalı alan fobisini tetikleyebilir. Bu mekanlarda bulunduğunda kişi konsantre olamaz, işlev görme problemleri yaşayabilir ve panik atak geçirebilir. Çocuklukta meydana gelen bir travma veya gözlemlenen bir travma kapalı alan korkusuna neden olabilir. Sınırlı veya kapalı bir alanda bulunma düşüncesi ve hissi kişilerde uyku problemlerine yol açabilir (27).
Aerofobi (Uçak korkusu)
Uçakta uçmak bazı kişilerde aşırı kaygı ve korkuya neden olabilir ve bu durum aerofobi olarak adlandırılır. Bu kişiler çoğunlukla uçak düşmesinden değil uçakta bulunmanın bunaltıcı hissinden korkabilirler. Uçağın kalkış, iniş ve uçuş süreçlerinin herhangi birinden rahatsız olabilir ve bunalabilirler. Sıklıkla türbülans, iniş ve kalkış hareketleri, uçakta yayılabilecek durumlar (yangın, hastalık vb.), yükseklik ve kapalı alan korkusu aerofobi tetikleyebilen faktörlerdendir. Tatil, iş ve diğer nedenlerden dolayı uçak yolculuğu yapmak yerine ısrarcı bir şekilde araba, tren, otobüs kullanımı görülebilir (28).
Vehofobi (Araç kullanma veya trafikte olma korkusu)
Bir araçta bulunma veya araç kullanmaya karşı mantıksız ve aşırı korku hissedilmesi vehofobi olarak tanımlanır. Kişi sürücü veya yolcu olarak araç kullanmaktan kaçınabilir. Daha önce arabada yaşanan travmatik deneyimler, yolda kontrolü kaybetme kaygısı, kaza yapma korkusu vehofobinin temel nedenleri arasında yer alabilir. Araç içinde bulunmak ve bulunmayı düşünmek sırasında titreme, terleme, kalp çarpıntısı, nefes darlığı, mide bulantısına sebebiyet verebilir. Yoğun korku araç içinde panik atak ve anksiyeteye yol açabilir (29).
Siderodromofobi (Tren yolculuğu korkusu)
Siderodromofobi doğrudan trenden ve trenle ilgili diğer durumlardan aşırı korkma durumudur. Tren vagonları ve sesi, tren kazaları, kapalı alan, seyahat ve mikrop fobisi, kontrol kaybı gibi korkular siderodromofobinin uyarıcıları arasında olabilir. Bazı bireylerde yalnızca geleneksel tren korkusu olurken bazılarında ise metro, tramvay, hızlı tren korkusu oluşabilir. Tren raylarını görmek, lokomotifin sesini duymak, tren içeren dizi ve filmleri izlemek aşırı paniğe neden olabilir. Siderodromofobisi olanlar tren yerine diğer ulaşım araçlarını kullanmaya özen gösterebilir (30).
Elevatofobi (Asansör korkusu)
Asansör kullanmak genel olarak gerginlik hissettiren bir durum olsa da bazı kişiler için şiddetli bir korkuya yol açabilir. Bu korku ve kaygı elevatofobi olarak açıklanır. Yaygın olarak doğrudan asansörlerle ilişkili olan bu korku bazı fobilerden de etkilenebilir. Yükseklik, kapalı alan ve düşme fobileri elevatofobinin tetikleyicileri arasında yer alabilir. Bununla birlikte travmatik deneyimler, haberler, güvenlik önlemlerine karşı güvensizlik ve asansör kazalarına tanıklık etmek asansör korkusunun oluşmasında etken olabilir (31).
Basifobi (Yürüme veya düşme korkusu)
Basifobi yürüme ve düşme ile ilişkili aşırı ve mantıksız bir korkudan kaynaklanır. İleri vakalarda kişi yürümeyi reddedebilir. Kaza ve hastalık tedavisi sonrası, spor müsabakaları, inşaat sektörü, tekerlekli sandalyeye bağlı engellilik durumu sonrası yürümeye alışma süreci gibi farklı etmenler düşme korkusuna sebebiyet verebilir. Her yaş grubunda kendini gösterebilir ancak yaşlılarda olası risklere karşı daha belirgin olabilir. Basifobisi olan bireyler yatağa bağımlı hale gelebilir, tuvalet ihtiyacı gibi ihtiyaçları yerine getiremeyebilir, yürümeye yardımcı olan yakınlarına sinirlenebilir ve bakıcılara bağımlı kalabilir (32).
Sosyal Fobi (Sosyal Anksiyete Bozukluğu) Nedir?
Sosyal ortamlarda gergin hissetmek çoğu zaman normal olarak görülse de sosyal fobi kaygı ve korkunun neden olduğu bir ruh sağlığı sorunu olabilir. Sosyal anksiyete bozukluğu olarak da adlandırılan sosyal fobi gün içindeki insan etkileşimi utanç, korku, anksiyete gibi durumlara neden olabilir. Sosyal ortamlarda izlenmek, incelenmek, yargılanmak, göz önünde olmak sosyal fobisi olan kişiler için rahatsız edicidir. Bu durum insanlar ile olan ilişkilerin, iş ve okul hayatının, günlük rutinlerin, mesleki faaliyetlerin aksamasına ve bozulmasına yol açabilir. Sosyal fobi yüz yüze veya online doktor, psikolog veya psikiyatrist tarafından kontrol altına alınabilir (33).