meta
Yas Süreci Nedir? Yas Süreci Aşamaları

Yas süreci insanların büyük çoğunluğunun yaşamlarında en azından bir kez tecrübe ettiği bir dönemdir. Bir ebeveynin, çocuğun, eşin veya sevilen başka birisinin kaybı, ayrılık, iş kaybı, deprem gibi doğal afetler gibi olumsuz durumlarla birlikte yas sürecinin yaşanması olağan bir süreçtir. Psikolojide yas süreci aşamalarını farklı şekilde sınıflandıran uzmanlar olsa da genel kabul yas sürecinin inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme aşamalarından oluştuğudur. Bazı uzmanlar ise bu aşamalara öfke ve suçluluk ile yeniden hayata dönme evrelerine de dahil eder ancak her iki görüşün de ortak noktası yas sürecinin inkar ile başlaması, kabullenme ile sona ermesidir.

Yas Süreci Belirtileri Nelerdir?

Yas tutma süreci uzmanların hayatın olağan akışına uygun olarak kabul ettiği, oldukça doğal bir süreçtir. Bu süreçte insanların büyük çoğunluğunda hem fiziksel hem de duygusal bazı tepkiler ortaya çıkar. Bu nedenle yas süreci kendi içerisinde fiziksel, duygusal ve davranışsal belirtiler olarak üç kategoride incelenir. Kayıp ve yas süreci hakkında konuşurken insanlar bir anlığına kendilerini çok iyi hissederken hemen ardından ağlama krizleri yaşadıklarından bahsedebilir. Yas sürecinde görülen başlıca duygusal tepkiler şu şekilde açıklanabilir:

  • Ölümü kabul etmeme, tepkisiz kalma, olanlara anlam verememe,
  • Sürekli ağlama veya hiç ağlayamama,
  • Kayba engel olamadığı için kendini suçlama, pişmanlık hissetme,
  • Hayatta kaldığı için suçluluk duyma,
  • Üzüntü, öfke gibi duyguları yoğun yaşama,
  • Yalnızlık ve çaresizlik hissetme,
  • Ölen kişiye özlem duyma, tekrar birlikte olmayı isteme.

Sayılanların yanı sıra yas sürecindeki insanlar bazen karmaşık duygular da yaşayabilir. Örneğin sevilen birisinin kaybından dolayı üzüntü hissederken onun huzura kavuştuğunu düşünüp rahatlayabilirler. Ayrıca boşanmanın ardından eski eşi özlerken aynı zamanda yeni bir ilişkiye başlayacağı için heyecan duyabilir. Yas sürecinde yaşanan tüm bu duygusal tepkiler normaldir ancak uzun süre devam etmesi halinde yüz yüze veya online psikolog görüşmeleri yaparak yardım alınması önemlidir.

Yas sürecinde duygusal belirtiler kadar fiziksel belirtiler de önemlidir. Bu süreçte yaşanan yoğun strese bağlı sinir sistemi ve bağışıklık sistemi zayıflayabilir; bazı fizyolojik semptomlar ortaya çıkabilir. Başlıca yas süreci fiziksel belirtileri şunlardır:

  • Yorgunluk,
  • Baş ağrısı,
  • Mide ağrısı, mide bulantısı gibi sindirim sistemi sorunları,
  • Kalp çarpıntısı,
  • Kas ve eklem ağrısı,
  • Boğazda takılma hissi,
  • Göğüste sıkışma hissi,
  • İştahta değişiklik,
  • Uyku düzeninde değişiklik.

Ayrılık veya ölüm sonrası yas süreci kişinin davranışlarında da bazı değişikliklere yol açabilir. Bu süreçte meydana gelen bazı davranışsal belirtiler şu şekildedir:

  • Normalden daha kısa sürede yorulma,
  • Aşırı tepkiler verme,
  • Düşünürken ve karar verirken zorlanma,
  • Zihin bulanıklığı,
  • Günlük sorumlulukları aksatma.

Yas süreci yetişkinlerde 1 yıldan uzun, çocuklarda ise 6 aydan uzun sürerse uzamış yas bozukluğu olarak değerlendirilebilir. Bu durumda bir uzmandan yardım alınması önemlidir.

Yas Süreci Aşamaları Nelerdir?

Yas süreci evreleri İsviçreli yazar Elisabeth Kübler Ross’a göre 5 aşamadan oluşmaktadır. Zamanla uzmanların yas sürecinin karmaşık doğasını daha iyi anlayabilmek amacıyla iki aşama daha eklemesiyle günümüzde yas sürecinin 7 aşamadan oluştuğu kabul edilmektedir. Buna göre yas süreci aşamaları aşağıdaki gibidir:

  • Şok ve inkar: Şok ve inkar aşamasında öncelikle kişi kaybı kabul etmekte zorlanarak tepkisiz kalabilir. Ayrılığı veya ölümü inkar etme bu süreçte adeta duygusal bir kalkan görevi görür. Yaşanan kayıp o kadar büyüktür ki zihin bunu hemen, olduğu gibi kabul edemez. Bu süreçte  “Bu bana olamaz”, “Gerçekten mi?”, “O hâlâ burada gibi hissediyorum” şeklinde düşünceler gündeme gelebilir. Yas sürecinin şok ve inkar aşaması bedenin ve zihnin yaşananların ağırlığından korunma, bunu zamana yayma çabasının sonucudur.
  • Acı ve suçluluk hissetme: Yasın en şiddetli hissedildiği dönemlerden bir tanesi bu dönemdir. Bu evrede inkar etme yavaş yavaş azalmaya yerini yoğun bir acıya bırakmaya başlar. Ayrıca yas sürecinin bu aşamasında suçluluk hissi de görülebilir. Bu aşamada “Keşke daha dikkatli olsaydım.” veya “Bu benim yüzümden mi oldu?” gibi düşünceler sık görülür.
  • Öfke ve pazarlık aşaması: Bu evre kişinin yaşadığı yoğun duygusal acının dışarı vurduğu evredir. Öfke pazarlık aşamasında kayıp karşısında suçlayacak birisi aranır. Kişi kayba neden olduğunu düşündüğü kişiye veya hayata karşı öfke duyabilir. Ayrıca bu evrede “Acımın geçmesi için her şeyi yaparım.” gibi pazarlık cümleleri kurabilir. Aslında öfke ve pazarlık aşaması kişinin kendi hayatındaki kontrolü yeniden kazanmaya çalıştığı aşamadır.
  • Depresyon: Depresyon aşaması kişinin daha içe dönük ve sessiz olduğu dönemdir. Bu aşamada kişi hayattan kopmuş gibi hissedebilir. Depresyon evresinde umutsuzluk, yalnızlık ve yoğun üzüntü ön plandadır.
  • Yükseliş: Bu aşamada yaşanan kaybın acısı hala devam etse de kişi daha kontrollüdür. Yükseliş dönemi kişinin iyileşmeye başladığının göstergesidir.
  • Çözüm arama: Çözüm arama sürecinde kişinin günlük hayata dönme çabası artar. Yaşanan kaybı hayatın doğal bir parçası olarak kabul ederek yeni bir düzen kurmaya çalışabilir.
  • Kabullenme: Bu noktada kişi kaybın yaşamının bir gerçeği olduğunu kabul eder. Artık eski hayatına dönemeyeceğini bilse de geleceğe dair umut beslemeye başlar. Kabullenme yasın tamamen bittiği anlamına gelmez ancak kişi kayıpla yaşamayı öğrenir.

Yas süreci aşamaları kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Yas süreci psikolojik danışma gerekliliği doğurabilen bir süreçtir. Özellikle kabullenme evresine geçilmesinin uzun sürmesi halinde uzman yardımı alınması önemlidir.

Yas Süreci Türleri Nelerdir?

Uzmanlar  yas sürecinin farklı türlerini tanımlamak ve sınıflandırmak için çeşitli modeller kullanır. Buna göre yas süreci türleri şunlardır:

  • Beklentisel yas: Yaklaşmakta olan bir kayba verilen duygusal tepkidir. Beklentisel yas genellikle ölümcül hastalığı olan kişilerin yakınlarında görülse de hastanın kendisi de yaşayabilir. Yakınını kaybetmek üzere olan kişiler kaygı, acı, öfke, suçluluk ve çaresizlik gibi duygular yaşayabilir.
  • Normal yas: Normal yas kayıp sonrasında yaşanan doğal duygusal tepkidir. Bu süreçte şok, inkar, özlem, ağlama, öfke, yorgunluk, uyku bozukluğu gibi belirtiler görülür. Kayıp sonrası kişi günlük yaşam alışkanlıklarını sürdürmekte zorlanabilir.
  • Karmaşık yas: Çeşitli sebeplerle yas süreci normal yas sürecinden çıkarak karmaşık yas sürecine dönüşebilir. Karmaşık yas türünde kişi kaybı kabullenmekte zorluk yaşar. Genellikle ani ölümler, çocuk kaybı, travmalar ya da sosyal destek eksikliği karmaşık yas sürecini tetikler. Eşini kaybeden kişilerin yaklaşık %10-20’sinde ölüm yas süreci karmaşık bir hal alabilir. Karmaşık yas; kendi içerisinde yas tepkilerinin yıllarca devam ettiği kronik yas, duyguların bastırılmasına bağlı yas tepkilerinin aylar hatta yıllar sonra görüldüğü gecikmiş yas, yoğun ve işlev bozucu tepkilerin görüldüğü abartılı yas ve kişinin yas yaşadığını bilmeden yas ile ilişkili tepkiler gösterdiği maskelenmiş yas olarak 4 kategoride incelenir.

Sayılanlardan da görüleceği gibi yas süreci kişiye özel bir yaklaşım gerektirir. Bu nedenle kayıp veya ayrılık gibi durumlardan sonra uzman desteği alınması önerilir.

Yas Süreci Ne Kadar Sürer?

Her insanın yası yaşama süreci aynı değildir. Bu nedenle “Yas süreci ne kadar sürer?” sorusuna yanıt vermek zordur. Kişinin kaybettiği yakını ile ilişkisi, kaybın nasıl gerçekleştiği, kendi yaşam tecrübesi, ölümü algılama şekli gibi durumlar yasın süresi üzerinde belirleyici olabilir. Bununla birlikte uzmanlar yasın 6 aydan 2 yıla kadar sürebileceğini ifade eder. Bu süreçte kişiye kaybının acısını yaşaması için zaman tanımak, ihtiyacı olduğunda destek olmak önemlidir.

Yas ve Depresyon Arasındaki Fark Nedir?

Yas ve depresyonu birbirinden ayırmak her zaman kolay olmayabilir. Yas süreci aşamaları arasında depresyon evresi de bulunur. Bununla birlikte yas ve depresyon tamamen farklı kavramlardır. Yas yaşanan bir kayıp karşısında verilen doğal bir tepki iken depresyon psikolojik bir sağlık sorunudur. Yas sürecinde depresyonda olduğu gibi üzüntü hissi yoğundur ancak yasta olan kişinin kendisine saygısı hala devam eder. Depresyonda ise kişi kendisinden memnun olmayabilir. Yas ve depresyon arasındaki başlıca farklardan bir diğeri de yasın yaşanan bir kayıp veya ayrılıktan sonra ortaya çıkmasıdır. Depresyon ise herhangi bir sebep olmaksızın gelişebilir. Yas sürecinde üzüntü dalgalar halinde gelir ve zamanla hafiflerken, depresyon hastaları kendilerini sürekli mutsuz hissedebilir.

Yas Sürecinde Yapılması Gerekenler

Herkesin yasla baş etme biçimi farklı olsa da bu dönemde duyguları bastırmak yerine kabul etmek iyileşmenin temel adımıdır. Üzüntü, öfke, suçluluk, yalnızlık gibi duygulara direnmek yerine onları yaşamak ve zamanla hafiflemelerine izin vermek önemlidir. Bu süreçte yalnız kalmak istemek doğal olsa da gerek yakınlarından gerek ise psikolojik destek almak önemlidir. Bu süreçte kişinin yakınlarıyla konuşması kendini daha az yalnız hissetmesini sağlar.

Yas sürecinde zor olsa günlük hayata mümkün olduğunca hızlı adapte olmaya çalışmak da önemlidir. Yemek yemek, uyumak, yürüyüş yapmak gibi basit alışkanlıklar bile yas sürecini daha kısa sürede atlatmaya yardımcı olabilir.

Ayrıca kaybedilen kişinin anısını yaşatmak da duygusal sürecin sağlıklı bir parçası olabilir. Fotoğraflara bakmak, hatıralarını yazmak ya da onun sevdiği bir aktiviteyi yapmak kişinin kayıpla birlikte yaşamayı öğrenmesine yardımcı olabilir.

Yas Süreci Nasıl Atlatılır?

Yas süreci kişinin yaşadığı kaybın büyüklüğüne bağlı değişiklik gösterebilir. Bu nedenle “Yas süreci nasıl atlatılır?” sorusunun cevabı da kişiden kişiye değişebilir. Öncelikle yas sürecinde  kişinin yaşadığı duyguları tanıması ve adlandırması önemlidir. Üzüntü, öfke, suçluluk hatta zaman zaman rahatlama gibi duyguların tümü normaldir. Bu duyguların reddedilmesi ya da bastırılması yas sürecini uzatabilir, zamanla karmaşık yas haline getirebilir. Ayrıca bu süreçte yalnız kalma isteği ön planda olsa da bu istek yası atlatmak yerine daha uzun sürmesine neden olabilir. Bunun yerine mümkün olduğunca sosyal destek alarak hissedilenlerin paylaşılması önemlidir.

Ayrılık Sonrası Yas Süreci Ne Kadar Sürer?

Romantik ilişkilerin sonlanması insanlarda yoğun psikolojik ve fizyolojik etkiler yaratan bir yas sürecini tetikleyebilir. Ayrılık sonrası yas süreci için kesin bir süre vermek zordur. İlişkinin süresi, duygusal bağlılık düzeyi, ilişki kalitesi, ayrılığın karşılıklı mı yoksa tek taraflı mı gerçekleştiği ve ihanet gibi travmatik etkenlerin olup olmadığı gibi durumlar ayrılıkta yas süreci üzerinde doğrudan etki yaratabilir. Yapılan bazı çalışmalar ortalama iyileşme süresinin 10 ila 11 hafta arasında değiştiğini gösterir. Buna karşın bazı insanlar için bu süre aylar hatta yıllar sürebilir. Bazıları ise çok daha kısa sürede günlük hayatlarına geri dönebilir.

Çocuklarda Yas Süreci Nasıl Olur?

Çocuklar ölümü yaşlarına ve gelişim düzeylerine bağlı olarak farklı biçimlerde algılayabilir. Özellikle okul öncesi çağındaki küçük çocuklar, izledikleri çizgi filmlerdeki karakterlerin ölüp yeniden canlanmasının da etkisiyle, ölümü bir son olarak değil geçici ve geri döndürülebilir bir durum olarak görür. 5-9 yaş arası çocuklar ölümün gerçekliğini kavramaya başlasalar da bunun kendi yaşamlarını ya da sevdiklerini etkilemeyeceğini düşünmeye devam edebilirler.

Yakın bir aile üyesinin kaybı çocukta anlamlandıramadığı derin bir boşluk yaratabilir. Bu süreçte diğer ebeveynin veya ebeveynler kendi yas sürecini yaşarken çocukla yeterince ilgilenemeyebilir. Bu durum çocukta yalnızlık ve güvensizlik duygularını artırabilir. Çocuklar kaybı öfke, huzursuzluk, içe kapanma, uyku sorunları ya da ani davranış değişiklikleri ile dışarı vurabilir. Bazı çocuklar bebeksi konuşma, alt ıslatma gibi yaşlarından küçük davranışlar sergilemeye başlayabilir.

Bu süreçte çocuğu zorla mezarlığa götürmek gibi ölümü hatırlatan aktivitelerin dayatılması doğru olmayabilir ancak ona ölümü kabullenmesi ve duygularını dışarı vurabilmesi için alan açılmalıdır. Örneğin dua etmek, fotoğraf albümü hazırlamak çocuğun yas sürecini anlamladırmasına yardımcı olabilir. Eğer çocuklarda yas süreci uzun sürer, depresyon, sosyal geri çekilme, ölen kişiyle konuştuğunu söyleme, okuldan kaçınma gibi ciddi tepkiler gözlemlenirse profesyonel destek alınması önemlidir.

Ölüm Sonrası (Kayıp) Yas Süreci Nasıl Olur?

Yakın birinin kaybı kişinin yaşamında karşılaştığı en sarsıcı ve travmatik deneyimlerden biridir. Ölüm yas süreci ise insan doğasına özgü ve evrensel bir süreçtir. Yasın deneyimlenme biçimi kişisel farklılıklara, kaybın niteliğine ve sosyal destek kaynaklarının varlığına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Ölüm sonrası yas çoğunlukla duygusal bir tepki olarak değerlendirilse de bilişsel, davranışsal ve fizyolojik tepkileri de içeren bir süreçtir. İlk evrelerde şok, inkar, yoğun üzüntü, öfke ve suçluluk gibi duygular gözlemlenebilir. Yas sürecinde bazı insanlar duygularını yoğun yaşarken diğerleri daha içe dönük bir süreç geçirebilir. Temel ortak nokta yas sürecinin inişli çıkışlı bir seyir izlemesidir.

Evcil Hayvan Kaybı Yas Süreci Nasıl Olur?

Aile üyelerinden olan evcil hayvanların kaybı da insanları bir başka aile üyesinin kaybı kadar derinden etkileyebilir. Evcil hayvan kaybı yas süreci de diğer yas süreçlerinde olduğu gibi inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme evreleri ile birlikte ilerleyebilir. Buna karşın kişilerin yaşadığı duygular her zaman bu sırayı takip etmeyebilir. Bu süreçte yaşanan her duygunun sürecin doğal bir parçası olduğunun anlaşılması önemlidir.

Çocuklarda evcil hayvan kaybı yas süreci ölümle ilk karşılaşma olabilir. Bu nedenle onlarla açık ve sade bir dille konuşmak, kaçamak ifadelerden kaçınmak önemlidir. Evcil hayvanlarının uyuduğunu veya başka bir yere gittiğini söylemek özellikle küçük çocuklarda kafa karışıklığına yol açabilir. Evcil hayvan kaybı sonrasında onlara cenaze töreni düzenlemek, dua etmek gibi yas sürecine anlam katacak yollara başvurulması kaybı kabullenmeyi kolaylaştırabilir.

Boşanma Sonrası Yas Süreci Nasıl Olur?

Her romantik ilişkinin bitmesi zor olsa da boşanma sonrası kişilerin normal hayatlarına dönmesi daha zorlu olabilir. Boşanma sonrası yas süreci bazı durumlarda ölüm sonrasında yaşanan yas kadar derin olabilir. Özellikle çocuk sahibi olan çiftlerden birinin çocukları ile eskisi kadar görüşemeyeceğini bilmesi de bu süreci daha zorlayıcı hale getirebilir. Boşanma sonrası kişilerin hala hayatta olması ancak artık birlikte olmamaları kabullenme sürecini de zorlaştırarak normal yasın karmaşık yas türüne evrilmesine neden olabilir.

Boşanmayla birlikte kişilerde suçluluk, öfke, yalnızlık ve değersizlik gibi duygular sıklıkla görülür. Kimi zaman bu duygular zaman içinde azalırken bazı durumlarda kişi ayrılığın gerçekliğini kabul etmekte zorlanabilir, yoğun biçimde eski eşine odaklanabilir ya da kendi kimliğini yeniden inşa edemez. Yasın kronikleştiği ve kişinin günlük hayata uyum sağlamakta zorluk yaşadığı durumlarda yüz yüze veya online psikolog desteği alınması önemlidir.

Ayrılıkta Yas Süreci Nasıl Olur?

Romantik bir ilişkinin sonlanması yalnızca bir partnerin kaybı değil aynı zamanda kimlik, aidiyet, gelecek planları ve duygusal bağlılık gibi pek çok şeyin yitimidir. Bu nedenle ayrılık tıpkı bir ölüm gibi yoğun ve çok katmanlı bir yas sürecini tetikleyebilir. Ayrılık yas süreci kişinin ilişkiye yaptığı maddi, manevi yatırım, genel psikolojik durumu, ayrılığın nasıl gerçekleştiği gibi faktörlere göre değişkenlik gösterir. Özellikle karşılıklı olmayan, ihanet gibi sebeplerle yaşanan ayrılıklar yas sürecini daha karmaşık hale getirebilir. Bu süreçte gerekirse psikolojik yardım alınması sürecin daha kolay geçmesine yardımcı olabilir.

Yas süreci hemen hemen herkesin yaşamın bir döneminde deneyimlediği doğal ve evrensel bir tepkidir. Bu sürecin normal olduğunu kabullenmek ve gerekli durumlarda psikolojik destek almak süreci daha kolay atlatmaya yardımcı olabilir. Siz de herhangi bir sebeple yas yaşıyorsanız uzman yardımı almayı ihmal etmeyiniz.

Benzer Yazılar